Çarşamba, Kasım 3

...Kavuşmak...

hergün bir aşka yeniden başlamak, durgun sularda kürek çekmek gibi gelir insanlara hayat, aşk öyle mi akan bir suyun her zaman aynı gibi görünmesinden daha da öte, hergün başka birşeylere şaşırmak, hergün baştan öpmek, bir önceki öptüğünü derinlerde saklamak, biriktirmek biriktirmek; buna rağmen hayat çok hızlı akarken, aşka kavuşmanın yavaşlaması, hayatın aşkı yakalayamıycağını bilmek ne kadar güzel, aşk hızla ilerlerken hayatın onu yakaladığını düşünmek ne kadar güzel... hayatta bundan başka bir ikilimin olmamasını düşünmek ne kadar güzel...

bu cümleler yazılırken ve okunurken, içinden milyonlarca aşk parçacığının beynine kalbine girmesi, bir ok gibi, bir kurşun gibi, sert değil yumuşacık girmesini bilmek ne kadar güzel...

sadece sevdiğinin yanında huzurlu olmalı... onun yanında hiç birşey düşünülmez ki... çünkü düşünürken giren her bir aşk parçacığı, kurşunun vücuddan çıkarılması gibi, o anda çıkar... Çıkar ve gözlere düşer, gözlerden ellere, ellerden dillere... Bazen ağlamaklı düşer, bazen bi tebessümle; kah mutlu kah hüzünlü... ama düşer...

düşünürsün hayalleri... yanındayken huzurlu, ayrıldığında hüzünlü... ama öyle mi? Hayaller hep seninle... aşk hep seninle...

ve sorarsın
ve sorarsın...

Ne zaman kavuşacağım Sevgili'm? Ne zaman...

0 şıpırtı:

Yorum Gönder

 
;